Kafam çok karışık !




  Bana en çok sorulan sorulardan birisi ne biliyor musunuz ?

     Merhaba bir şey sormak istiyorum diyor. Elbette tabi ki de diyorum. İşte ben şuan lise 2. sınıfım (ya da 3. sınıf fark etmez) Gastronomi okumayı çok istiyorum ama insanlar gastronomi okuyup ne yapacaksın, başka bölüm mü yok sanki, yemek yapmayı kursa giderek bile öğrenirsin onun için okul mu okunur diyorlar. Buraya kadar normal. Klasik, hepimizin alıştığı sorunlar zaten bunlar. asıl problem şimdi sorulan soruda ;

Kafam çok karıştı, size sormak istedim. SİZCE NE YAPMALIYIM ? OKUMALI MIYIM OKUMAMALIMIYIM ?


    Güzel kardeşim; Bu soruyu çok yanlış kişiye soruyorsun. Bunu bana değil, ' kendine'  sorman gerekiyor. Şimdi ben sana oku desem okuyacaksın, okuma desem okumayacak mısın ? Ya da hiç bir şey demesem öylece duracak mısın ?  Önemli olan benim sana ne cevap verdiğim mi ?
     Hayır. Önemli olan  senin içinde ne hissettiğin ne yaşadığın. Başka hiç bir şeyin inan önemi yok. İstersen tıp bitir ama senin içinde bakkal olma hayali varsa ve bunu gerçekten çok istiyorsan yine kimseyi umursama bakkal ol. Şu hayatta emin olduğum çok nadir şeylerden birisi de ' Herkesi aynı anda mutlu etmenin imkansız olması. ' Düşün : Öyle bir bölüm okuyacaksın ki; baban mutlu, annen mutlu, abin, kardeşin, ablan, halan, teyzen, arkadaşların, hatta tüm türkiye .... ölme eşeğim ölme. Böyle bir şey mümkün mü sizce ? Bu hayatta herkesten her şeyden önce Allah'ı sonra da kendini çok seveceksin. Dünya üzerinde senden daha önemli hiç kimse, hiç bir canlı yok bunu unutma. Kendini çok seviyorsun değil mi ? İnsan birini sevince ne yapar ? Onu mutlu etmek için her şeyi... Kendini bu kadar severken neden bir şey yapmıyorsun peki ?  Hayalin büyüğü küçüğü olmaz. Her gerçek hayal ile başlar. Senin içinde besleyip büyüttüğün o hayali, başkasının gelip ezmesine izin verme. Bir şeye gerçekten inanırsan ve istersen olmamasının imkanı yok. Cambridge üniversitesinde doktorasının 3. senesinde, 36 yaşında okulu yarıda bırakıp aşçılık hayaline koşan ve şuan çok başarılı bir şef olan Aylin YAZICIOĞLU gibi isteyeceksin, Ya da finans okumuş, grafik tasarımı eğitimi almış yapamayıp medyaya atılmış orada da kendini bulamayıp seramikle, moda ile uğraşmış ama yine yapamayıp en son kendini pastaların dünyasında bulan Şef Duygu TUĞCU gibi isteyeceksin. Bunlar sadece örneklerden iki tanesi. Bu insanlar mesleğe girdiklerinde yaşları 25-30-35 iken ve bu derece başarıyı elde etmişlerken senin daha 17-18 yaşında bu ürkekliğin neden ?  Çünkü sorun yaşının kaç olduğunda değil, sorun gerçekten isteyip istememekte.

     Güzel kardeşim;  Korkma. Hayal kurmaktan korkma. İstemekten korkma. Ailen bir tarafa da, seni gram umursamayan insanların ne dediklerini düşünme. İnsanlar kendi yapmaya korktuğu şeyleri, senin de yapamayacağını söylerler.  Sadece iste, çok iste ve bunun için gece gündüz çalış. Unutma, ' Başkalarının fikirleri senin doğruların olmak zorunda değil'


Kendine çok iyi bak. Başka yazılarda görüşmek dileği ile....   


Diğer yazılarım ve tariflerim için bloğuma göz atabilirsiniz.
Sorularınız varsa yorum kısmına yazabilirsiniz. Ya da aşağıdaki linkten instagram adresime ulaşabilirsiniz.

 ⇒ Instagram hesabıma ulaşmak için tıklayın

→ En kabarık pandispanya tarifi için tıklayın
   
Mutfakçılar kimlerdir ? (görev ve kademeleri) yazısı için tıklayın

Yemek fotoğrafçılığı yazısı için tıklayın

→  E posta adresim → Merveel@gmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutfak dersleri için alınan malzemelerin parasını kim karşılıyor?

Gastronomi bölümü dezavantajları

Gastronomi bölümünde içki içmek zorunlu mu ?