Her şey 2 yumurta ile başladı
8 ya da 9 yaşındaydım sanırım tam hatırlamıyorum. Bir yaz günü, Annem evde yok. Ben, kız kardeşim, babam bir kişi daha vardı yanılmıyorsam. O zamanlar mutfakla alakam yok tabi. Doğal olarak da hiç bir şey bilmiyorum. Sabah saati ve babam kahvaltı hazırlamamı istedi. Ee annem yok evin büyük kızı da benim. (Ne büyük ama ) İş başa düştü tabi. Gittim mutfağa, dolaptaki kahvaltılıkları çıkardım. Hani onlar zaten hazırdır ya alırsın direk masaya bırakırsın. Ben de tam öyle yaptım işte. Ama baktım bir şey eksik. Kahvaltının olmazsa olmazı yumurtadır diye düşündüm kendimce, sonra nasıl yapacağımı... Bir şekilde yaptım. 2 yumurta kırdım çok iyi hatırlıyorum. O yumurta yağda kızardıkça bendeki gururu anlatamam. Yumurta yaptım sonuçta. Hemde annem yok tek başıma. Helal olsun sana Merve dedim. Yumurtam hazır. Aldım götürdüm sofraya. Yumurtam çok güzel. Herkes benimle gurur duyacak diye geçiriyorum içimden. Ses çıkarmadan... Ve babam bir lokma aldı. Ona bakıyorum hevesle. Lokmayı ağzına koymasıyla yüzünü buruşturarak çıkarması bir oldu. Bundaki tuz da ne böyle diyerekten. Nasıl yani der gibi bakıp bir lokma da ben aldım ki dilim yandı tuz oranından. Bocalamışım resmen. Tabi yumurtanın tuzlu olmasından daha kötü bir şey varsa o da babamın ceza olarak yumurtanın hepsini bana yedirmesiydi. Aklıma geldikçe önce yüzüm buruşuyor sonra gülümsüyorum. Babama kızdım mı ? o zaman evet ama şimdi hayır. O bol tuzlu 2 yumurta benim hayatımda yaptığım ilk yemeğim çünkü. Asla unutmam. Belki o yüzden ben şimdi kahvaltıda yumurta olmadığı zaman o kahvaltıdan zevk almıyorum. Bana bir şeyler eksik geliyor. Tıpkı o zamanki gibi. Benim mutfakla alakam böyle başladı aslında. Yıllar önce... Her zaman dediğim gibi, 2 yumurta ile...
Yorumlar
Yorum Gönder